3 Sayı Dergisi Aralık Sayısı Yazım  

Posted by basketçi






ŞİFRELİ YAZI

Geçen sezon basketbol için değişik bir yıl oldu. Basketbol severler; yıllar önce Euro Leage maçlarında Cine 5’in Süper Spor’u ile kısa bir tecrübe yaşadığı şifreyle tam anlamı ile tanışmış oldular. Kişisel fikrim ülke basketbolumuzun henüz şifre olayına hazır olmadığı yönünde. Basketbol henüz geniş kitlelerin seyir zevkine girmediği için bu girişim geri tepebilir. Üstelik basketbol liglerimiz de yer alan takımların bir çoğu müessese takımı, geride kalan ekiplerinde nerdeyse tümü sponsor ön isimli. Maçların şifreli kanaldan yayınlanması neticesinde yeteri kadar reklâmını yapamayacağını düşünen takımlar yavaş yavaş ligimizden ellerini ayaklarını çekip iyice futbola kayabilirler. Yayın gelirlerini arttıralım derken iyiden iyiye yerleşen sponsor sisteminden olmayalım.
Ligimizde tam 7 tane müessese takımı mevcut:
Türk Telekom-Efes Pilsen-Banvit-Aliağa Petkim-Oyak Renault-Erdemir-Tofaş
 5 ekibin sponsoru var:
Galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker-Darüşşafaka Cooper Tires-Pınar Karşıyaka -Beşiktaş Cola Turka
          Geriye 4 takım kalıyor onlarda belediye takımı:
            Mersin Büyük Şehir Belediyesi-Antalya Büyükşehir Belediyesi-Kepez Belediyesi-Bornova Belediyesi
Belediye takımları da bir nevi reklâm amaçlı kurulmuş takımlar çünkü üç tanesi güney temsilcisi ve bu iki ilimizin (Mersin-Antalya) konaklamadaki yatak sayısı nerdeyse ülkenin geri kalanına eşit durumda. Bunlara bu sezon katılan Aliağa ise bir başka güzide ilimiz İzmir’in takımı.
Bu uygulamanın etkisini ileriki yıllarda daha iyi göreceğiz ancak Efes Pilsen Euro Leage maçlarını açık kanaldan yayınlatarak bu konuya bakış açısını herkese belli etmiş durumda.
Ülkemizde basketbolun sıçrama yaptığı dönemlere kısaca bir göz atarsak karşımıza hep televizyon yayınları çıkıyor. Ben basketbolumuzu 3 ayrı kuşağa ayırıyorum.
1.     Kuşak Beyaz Gölge kuşağı
TRT ekranlarında yayınlanan efsane dizi ülkemizin bir anlamda basketbol ile tanışmasını sağlamış ve bu günlerin temelini atmıştır. Bu kuşak Yugoslavya’yı yenip Balkan Şampiyonu olan Efe Aydanlardan başlayıp Koraç Kupasını kazanan Tamer Oyguçlara kadar herkesi etkilemiştir.
2.     Kuşak ise Efes Pilsen’in Avrupa da fırtına gibi esip iki final oynadığı ve bizi gururlandırdığı, yaş olarak bizim dönemimiz. O zamanlar hatırlıyorum da antrenman saatlerimiz bile Efes Pilsen’in Avrupa maçlarına göre ayarlanırdı.
Koç bize Perşembe akşamı şu saatte antrenman var dediğinde tüm takım itiraz eder ve hocam o saatte Efes Pilsen’in maçı var derdik. Koç da antrenman saatini ona göre ayarlardı.
            79 jenerasyonu yani Kerem Tunçeriler, Hidayet Türkoğulları, Mehmet Okurlar vs. bu kuşağın temsilcileridirler.
3.     Kuşak ise 2001 Avrupa şampiyonasında oynadığımız final’in yarattığı etki ile yaşanan patlamadan oluşan 87 jenerasyonu. Cenk Akyollar, Semih Erdenler, Oğuz Savaşlar vs. bu dönemin neticesinde ortaya çıktılar.
Tabiî ki hem 79 hem de 87 jenerasyonu, 2001 ve 2010 şampiyonalarını göz önüne alınıp federasyon tarafından özel bir ilgi gösterilerek, o dönemlere verilen ağırlık neticesinde bu oyuncular kendilerini geliştirdiler ama dikkatli bakacak olursak her 3 dönemde de basketbolun televizyondan izlenme oranının en üst seviyelerde olduğunu görürüz.
            Beyaz Gölge efsanesi günümüze kadar ulaşmış durumda, Efes Pilsen’in maçlarından sonra tüm okul hatta tüm öğretmenlerimiz bunu konuşurlardı, basketbola ilgimi bilen herkes bir şekilde Efes Pilsen maçlarını heyecanla benimle tartışmaya çalışırlardı. 2001 sonrası tüm çocuklar bir anda 12 Dev Adamdan biri olma hayali ile yaşıyorlardı. O dönemde yaptığımız basketbol okullarına rekor katılım oluyordu, seans yetiştiremiyorduk.
            Bütün bunlar başarı ile beraber televizyonun katkısı ile evlerimize ulaşıyordu. Elbette ki başarı olmadığı sürece ortada izlenebilir bir şey olamaz ama bu haliyle başarıda gelse birçok kimsenin haberi dahi olmayacak.
            NBA maçlarını da uydudan izlerken bir anda şifreye gömüldük ne yazık ki. Küçük bir müdahale gerektirse de özellikle yeni nesil; NBA TV müdavimi olmuştu. Bir basketbol sitesindeki köşe yazarının sadece 10 yaşında olduğunu öğrendiğimde aslına bakarsanız hiçte şaşırmamıştım çünkü biz o yaşlarda TRT ekranlarında Murat Murathanoğlu ve Melih Gümüşbıçak’ın ortak anlatımındaki NBA Action ve haftanın maçının kısacık özetini izleyebilmek için sabırsızlıkla beklerken yeni nesil NBA TV sayesinde günde iki maç izleyebiliyordu. Şimdi NBA TV de şifreye gömüldü.

Geçen sezon Tekno-SA Türkiye Kupası maçları hiçbir kanaldan yayımlanmayınca bizlerden çok Tekno-SA bu işe bozulmuştu. Federasyon bu yıl kupa maçları için yine lig maçlarını yayınlayan sistemin benzeri bir kuruluş ile anlaşmaya vardı. Yani artık kupada şifreli,  normal anten ile düz uydu ile maçları izlemek imkânsız. Maç izlemek için dijital kanal platformlarına üye olmak gerekiyor.
SKY Türk haftada en az bir maçı şifresiz yayımlıyor fakat haftanın maçlarını seçme önceliği dijital platformun olunca şifresiz olarak izlenen maç o haftanın önemli müsabakalarından birisi olamıyor haliyle.
       
  _TRT Şifreyi Kırdı_
TRT İspanya ligi ACB’yi ekranlarımıza taşıyor. Avrupa’nın en iyi ligini evimizden izlemek mükemmel bir keyif veriyor. İlk olarak kupa maçlarını ekrana getirdiler. Barca-Real Madrid finali enfesti. Tempo bir saniye dahi düşmedi, NBA play off maçlarından bile kaliteli bir maç izledik. Pablo Prigioni maçın sonuna imza attı. Sen Euro Leage tarihinin en uzun süre top kaybetmeyen oyuncusu ol; sonra maç içinde yaptığın top kayıpları yetmezmiş gibi gel bir de son topu rakibe hediye et. Arjantinliye bu tango hiç yakışmadı.
Bu arada geçen sezon Mersin de harikalar yaratan Chris Lofton’u da TRT sayesinde İspanyol liginde izleyebileceğiz.
TRT ekranlarında bizi basketbola doyuran bir başka güzellik ise kurumun arşivinde yatan eski şampiyonluk maçlarının tekrardan yayımlanması oldu. Bir akşam Efe Aydan’ı, bir akşam Sabonis’i, Toni Kukoc’u ve daha birçok efsaneyi yeniden izlemek ve onların ne kadar büyük oyuncular olduklarını görmek bize bu basketbolsuz günlerde ilaç gibi geliyor.

İlker KESER
http://naumoski7.blogspot.com/

Basketbol, NBA, TBL, Euro Leage, NCAA, Eurobasket, Euro Cup, Uleb Cup, 12 Dev Adam, Spor, Beden Eğitimi
Paylaş

This entry was posted on 27 Aralık 2009 Pazar at 14:46 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails