LİGİN KALİTESİ NEDEN ARTTI  

Posted by basketçi

İlk yarıya bakınca ligin kalitesinin oldukça arttığını görüyoruz. Tofaş’ın ligden çekilme kararı aldığı sezondan bu yana bu kadar iyi ve kaliteli oyuncuları aynı anda izleyememiştik. Peki, ne odluda lig bu kadar değerlendi?
Maçların televizyondan yayım hakkı tam bir muamma iken, havuz sistemi artık çökmek üzere iken, rica minnet maçları TRT ekranlarında ve oldukça kötü spikerlerin sesinden bazen 2. bazen 3. kanalda izlemeye çalışırken, NTV maçların yayım hakkına talip oldu. O zamanlar yapılan yorumlar nerdeyse aynı dilden çıkar gibiydi.
—Eğer NTV de kurtaramazsa hiç kimse kurtaramaz.
Olan oldu ve NTV başarılı yayımları ile basketbolu tekrar halkın gözünün içine soktu. Sonrasında SKY TÜRK Avrupa kupası maçları Türkiye Kupası maçları gösteri maçları derken çizgiyi bir üst seviyeye taşıdılar SKY TÜRK’ün yayımladığı Avrupa maçlarına Kanal 24’ün bu sene katılması, CNN TÜRK’ün Türk Telekom maçlarını vermesi ile takımlar televizyon ekranlarında daha fazla görünür oldular. Ben şahsen basketbol takımına yatırım yapan bir müessese veya sponsor olsam, takımımın her fırsatta televizyonda maçı yayımlansın isterim. Hafta sonu ligde, hafta içi Avrupa da, Türkiye Kupası turnuvalarında hafta boyu, ne güzel bedava reklâm benim için.
Kanal 24 ün ve CNN Türk’ün işin içine girmesi çok iyi oldu, çünkü SKY TÜRK tek kanaldan bu kadar takımın maçına yetişemezdi, hem kendi takımlarımızın maçlarını kaçırmıyoruz hem de ekran genişliği sayesinde bazen kanal 24 de bazen SKY TÜRK de diğer yabancı takımların maçlarını da kaçırmıyoruz.
Şirketlerin ve markaların piyasalarda en büyük var olma, adını duyurma nedeni; reklâmlardır. Bunda da en büyük pasta televizyon reklâmlarıdır. Şirketler basketbol takımlarımıza ve ligimize sponsor olarak haftada iki gün en az 1,5 saat isimlerinin bedava zikredilmesini sağlıyorlar. Takım ne kadar iyi olursa izlenilebilirliği de o oranda artıyor. Bir zamanlar Avrupa da mücadele edecek takım bulmakta zorlanırken, hatırlayın lige henüz yeni çıkan Banvit kimse kupalara katılmak istemeyince ilk yılları olmalarına rağmen Avrupa da boy göstermişlerdi. Şimdi ise ekranlardan hangi maçı izleyeceğimizi şaşırıyoruz, maçları yayımlayan 4 tane kanal var ve maçlar çakıştığı için devamlı kumanda elimizde bir o maça bir bu maça zaping yapıyoruz.
Lige yapılan yatırımın artması sebebiyle Beko TBL, daha önce hiç barındırmadığı kadar kaliteli klâs oyun kurucuları barındırıyor. Kulüplerimiz çok önemli ve iyi oyun kuruculara teslim edildi, her takım oyun kurucusu kadar konuşur mantığından yola çıkarsak bu sene bizim takımlarımız baya bir geveze diyebiliriz.
Takımlarımızın ilk yarıdaki oyuncularına bir göz atalım:
Hakan Köseoğlu (Kepez Belediyesi) :Asist kralından başlayalım. Hakan kariyerinin zirvesinde iken bir dünya kupası oynadı ve ne olduysa ondan sonra oldu, belki hiç düşüş yaşamadı ama o noktadan sonra bir sıçrayış yaptığını da gören olmadı. Bu sene Kepezin dümeni ona teslim edildi ve o bildiğimiz süratli temposuna takımı idare etme ve yönlendirme işini de özellikle bu sene çok iyi yapmaya başladı.
Hakanın basketbolunda bana göre tek problem şutunun bozuk olması. Etkileyici bir şutunun ve şut dinamiğinin olmaması Hakanın basketbolunu bir nebze savunulur kılıyor ama yinede ligin belki de en hızlı adamı.
Solomon (FB Ülker) :Sanki her istediğinde her şeyi yapabilecekmiş gibi duruyor sahada. Bu yeteneği ile ve istediği zaman yaptığı süper savunması ile NBA de olmaması çok garip. Dan Dickau’ların yıllarca oynadığı NBA de Solomon bulunmuyorsa bu işte bir gariplik yâda Solomon da bir gariplik var demektir.
Dalmau (BJK Cola Turka):Hızlı basketbolun en büyük ekollerinden biri Porto Riko’dan gelen oyuncu takıma şu an için sürat dışında pek bir şey verebilmiş değil ama diğer PortoRrikolu ile beraber oynadıklarında izlemesi çok keyifli bir basketbol ortaya çıkıyor. Mehmet Baturalp Porto Riko basketbolunu hep sokak basketbolu ile özdeşleştirir hakikaten iki Porto Rikolu tek potada 3 e 3 maç yapar gibi rahat hücum ediyorlar, hatta o kadar rahatlar ki bazen sorumsuzca ve dengesizce attıkları üçlüklerin girmediği zaman potalarına fast break yiceklerini unutuyor gibiler.

Henry Dobie (Casa TED Kolejliler):Daha önce Beykoz da oynayan oyun kurucu ne hacetse bizim Beykoz’dan bildiğimiz Dobie’nin uzağında bir basketbol oynuyor oysaki Beykoz da adeta tek başına aldığı birçok maç ve skorer oyunlarını hatırlıyoruz.
Tutku Açık (Türk Telekom):İnanılmaz bir pas yeteneği var ve topa çok hakim. Basketbol milli takımımızın en çok ihtiyaç duyduğu isim.
Dee Brown (GS Cafe Crown):Zen master akıl küpü, Utah Jazz bu adamı nasıl bırakmış mantığım hiç almıyor. Nesli tükenmekte olan bir oyun kurucu tipine sahip, takımını makine gibi takır takır yönetiyor. Yakın zamanda Avrupa basketboluna hükmedebilir.
Drew Nicholas (Efes Pilsen):Aslında iki numara oynuyor ama gerektiğinde Solomon tipi bir oyun kurucu olabiliyor ve o zamanda fizik üstünlüğü ile 2 numarada olduğu kadar olmasa da çok etkili olabiliyor.
Garry Neal (Pınar KSK):Sayı krallığında ilk sırada, Pınar KSK takımının en büyük şansı olan üç Amerikalının belki de en önemlisi, krtik anlarda topu sevmesi sorumluluk almaktan korkmaması en büyük avantajı. şutuda çok iyi.
Sconnie Pen (Efes Pilsen):Hala eksiği var gibi ama bence Avrupa’nın en iyi oyun kurucularından biri Cibona formasıyla izlerken hep hayran kalırdık ona, geçen sene Olympiakos ile çok kötü değildi ama gene de orda tutunamadı bakalım bu sene düşüş devam mı edecek yoksa yeniden zirveye mi koşacak. Son oynadığı Euro Leage maçları bize eskiye dönüş sinyalleri verdi.
Khaid Numan El Amin (Türk Telekom):NCAA’lerde onun maçlarını yıllar önce kabloluda NBC de izlerdim, sonra şut sokamaması nedeniyle Bulls’tan kesilmesini izledik. Artık şut ta sokabiliyor ve tüm ülkenin sevgilisi durumunda, onu sevmeyen birinin olduğunu tahmin dahi edemiyorum.
Mokongo (Banvit):Daha çok genç ve çok iyi oyuncu olmasına rağmen çok hata yapıyor. Çok iyi oynayıp takımını sürüklediği bir maçın sonunu elleri ile hediye edebiliyor. Banvit sezonun son iki maçında onun yerine Joseph Crispin ile anlaştı ve son iki maçta Crispin oynadı. İstatistikleri de gayet iyi idi.
Andre Woldrige (Oyak Renoult):Ligimizin gediklilerinden, yanlış hatırlamıyorsam 2 kez BJK da 3 kezd e Oyak Renoult da oynadı, ilerleyen yaşına rağmen hala etkili ve hala tehlikeli.
Grays (TT Net Beykoz):İki ucu keskin bıçak, rakibini de kesebilir sizi de.
Barış Ermiş (Pınar KSK):Çok güçlü bir oyuncu ve hepsinden önemlisi özgüveni var. Top sürme hâkimiyetini geliştirirse milli takım iyi bir oyun kurucu kazanır.
Ender Aslan (Efes Pilsen):Hayatımda izlediğim en savruk adamalardan biri. O kadar dengesiz oynuyor ki bazen o dengesizlikten mucizevî atışlar ortaya çıkabiliyor. Gene de Efes Pilsen kadrosu onsuz düşünülemez bence.
Kevin Braswell (Mutlu Akü Selçuk Üni.):Geçen seneki Solomon gibi oynamaya çalışıyor yani her topu ben atim istiyor. öyle bir oyun kurucu ki sıkışmadığı sürece pas dahi atmıyor ama top ile çok iyi oynuyor dripling ve adam geçme fundementali çok iyi, zorlamasa iyi de bir şutör, eğer Avrupa basketboluna uyum sağlarsa iyi bir oyuncu adayı.
2. yarı kalitenin daha da artması temennisi ile….




İLKER KESER/basketci14@gmail.com

This entry was posted on 4 Mart 2008 Salı at 12:50 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails