FIRÇA İLE GELEN MAÇ  

Posted by basketçi


Sinan geçen yaz milli takımımızın en patlayıcı en iyi savunma yapan en hareketli oyuncusuydu. Ataman kariyeri boyunca yaptığını yani gittiği takıma bildiği oyuncuları peşinden sürükleme alışkanlığını yine gösterdi ve Schumpert ve Kaya’nın yanına Sinan’ı da Efes Pilsen’e getirtti. Sinan transferinden sonra Thorton transferini duyunca eyvah dedim. Çünkü bu iki oyuncu aynı tarz ve aynı işi yapan oyunculardı. Nitekim Sinan bench’in derinliklerine inerek nerdeyse kayboldu. Efes’in Euro Leage macerası kötü giderken bunu yazılarımla dile getirmiştim. Sinan final serisinin 3. maçına Solomon’a yaptığı savunma ve çaldığı toplarla damgasını vurdu.
Efes Pilsen’in son şampiyonluğunda Mustafa Abi’nin Halid El Amin’e yaptığı savunma zaferi getiren en önemli unsur olmuştu. Serinin kalan maçlarında tıpkı Mustafa Abi’nin Beşiktaşlı Amin’e yada Tofaş’ın şampiyonluklarında Kelepçe Alper Yılmaz’ın Naumoskiye yaptığı savunma gibi Sinan Solomon’a yapışmalı ve onu sahadan silmeli yoksa doğru düzgün şut atamayan, ribaunt hiç alamayan hızlı hücumdan bihaber olan Efes Pilsen bu senede şampiyonluğu rakibi FB Ülker’e kaptıracak.
Aslında Ataman yatsın kalksın Tanjevic’e dua etsin. Çünkü maçın tam kırılma noktası Solomon’un kaptırdığı bir toptan sonra koçundan küçük bir çocukmuş gibi en az 3 dakika kesintisiz fırça yemesi Solomon’u doğal olarak oyundan düşürdü. Sonrasında ne olduysa oldu, Efes önce Thorton ile mucize sayılar buldu sonra yediği fırça ile kafası maçtan giden Solomon topu Sinan’a hediye etti. Son topta Ataman 5 kısa ile sahaya çıkarak maçın uzatmaya gitmesine neden olarak hediyeye hediye ile cevap verdi. Ataman uzatma da Sinan’dan vazgeçseydi büyük hataya düşerdi. Ancak tıpkı skor üretmede çok zayıf düşen Charles’dan vazgeçmesi gibi doğru karar vererek Sinan ile devam etti.
Efes Pilsen seriye devam ediyor ancak gelecek sene bu sıkıntıları çekmek istemiyorsa üst düzey klas bir oyuncuyu kadrosuna katmalı.

_Hedo Kobe’ye Şapkayı Taktı_

NBA finalleri de ligimizle birlikte final serisini eş zamanlı oynuyor. BU kez finalde Hidayet’in organizasyonu ile hücum eden Orlando Magic var. Serinin başından bu yana şampiyonluk favorisi olarak Lakers’ı görüyorum çünkü Cavs karşısında dahi zorlanan Magic’in şimdi karşısında tıpkı Lebron gibi bir bela yani Kobe var. Yalnız Cavs Lebron dışında Magic’e direnen 2. bir isim çıkartamamıştı. Şimdi ise hem çok iyi savunma yapan bir Lakers var hem de Süpermen Howard’ın arkasında duracak dahası onu hücumda epey bir terletecek olan Gasol gibi Odom gibi Bynum gibi hatta Walton gibi hareketli sayı yapabilen blok yapabilen kaliteli bir uzun rotasyonu var. Cavs uzunlarında ahı gitmiş vahı kalmış Ben Wallece her şeye rağmen savunmada iş yaparken hücumda dökülüyordu, Big Z ise hücumda coşup savunma da aksıyordu. Lakers uzunları ise oyunun her iki yönünü de çok iyi oynayabilen derin uzun rotasyonu ile Magic’i baya uğraştıracaklar.
Orlando’nun şampiyonluk için tek şansı kendi oyununu rakibe kabul ettirip bol miktarda 3 sayı isabeti ile oynamalarından geçiyor. Tüm zorluklara rağmen Howard bundan sonraki maçlarda 20 sayı 10 ribaunt ortalamasının altına düşmemeli.
Hidayet mükemmel oynuyor serinin 2. maçında Kobe’ye yaptığı blok bir yana son topta kenardan verdiği pas muhteşemdi ama çaylak oyuncu Courtney Lee hayatının fırsatını ıskaladı ve takımını galibiyetten etti.
Lakers’ı Magic’in önünde görmemein bir sebebi daha var. Orlando en son Shaq ile beraber 14 yıl önce final oynamıştı. Lakers ise geçen senenin finalistiydi dahası Orlando kadrosunda daha önce final oynayan tek oyuncu bulunmazken Lakers da bırakın geçen sene final oynayan oyuncuları Kobe ve Fisher’in parmaklarındaki yüzüklerin ışıltısı Magic’e yeter. Koçlarada baktığımızda Gundey ilk finaline çıkarken Zen Master’ın evdeki yüzükleri takımındaki tüm oyunculara tek tek yetebilecek sayıda.
Hidayetli Orlando umarım zoru başaracak ve Mehmet Okur’dan sonra ikinci kez göğsümüzü kabartacak.

_GS Cafe Crown Artık Daha Çevik_

Tüm Galatasaray taraftarları takımlarının başına Erman Kunter, Orhun Ene, Oktay Mahmuti gibi koçların geçmesini istiyor ve bekliyorlardı. Açıkçası be bu isimlerin hiçbirinin Galatasaray’a geleceğini düşünmüyordum. Çünkü Nur Germen gibi Levent Topsakal gibi Cem Akdağ gibi Murat Özyer gibi isimlerin harcandığı bir ortama kimse ismini yazdırmak istemez diye düşünüyordum. Okan Çevik’i Yıldırım Spor’un başında olduğu dönemlerden beri takip ediyorum. Galatasaray taraftarlarının bir çoğu bu transferi hedef küçültme olarak yorumluyor. Galatasaray çok köklü bir camia, ne zaman başı sıkışsa hemen kafayı liseye çeviriyor. Kendi liselisi Murat Özyer takımın başından ayrılıyor hemen bir başka liseli Koray Mincinözlü takımın başına geçiyor. Cem Akdağ’ın kız takımından ayrılmasıyla yine kendi liselisi Okan Çevik’e yönelmişlerdi. Okan Çevik’in kız takımı ile yaşadığı Avrupa şampiyonluğunu başarısını erkek takımına yansıtması tüm taraftarların dileği ama başarılı olamazsa nasıl olsa bir liseli daha bulur çıkartır ve takımın başına getirirler.

_CEYHUN YILDIZOĞLU FARKI_

Bayan milli takımımız Avrupa şampiyonasına çok iyi bir başlangıç yaptı. Son maçta Sırbistan’ı da yenerek bir üst guruba çıktılar. Ceyhun Yıldızoğlu’nun 16 yaşında Botaş forması ile 1. ligde oynatmaya başladığı Şaziye’nin önderliğinde çok iyi maçlar çıkartan periler umarım madalya alıp yurda öyle gelirler.


İlker KESER
basketci14@gmail.com

This entry was posted on 9 Haziran 2009 Salı at 14:30 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails