Parti Az Kalsın Kötü Bitiyordu  

Posted by basketçi


Efes Pilsen uzun zamandır, bir sene tutanları bir sene atanları kadrosuna doldurup, bir türlü ortayı bulamıyorlardı. Son iki sezonki kadro derinliği en fazla çocuk havuzu derinliği kadardı. Bu sezon atan ve tutan oyuncu dengesini sağlamakla beraber kadro derinliğini de kabul edilebilir seviyelere getirdiler.
Partizan maçında son çeyrekte zorlansalar da maç boyu hücum temposunu ve savunma sertliğini belli bir seviyenin aşağısına düşürmeyerek rakibin öne geçmesini engellediler. Partizan oynadığı takım kim olursa olsun en üst düzeyde, en doğru basketbolu oynayabilen bir takım. Gurupta çok can yakacaklarına inanıyorum, çünkü içeride dışarıda skor ne olursa olsun asla oyundan düşmüyorlar. Hemen her mevkide oynayan oyuncuları özellikle kısalar rakiplerine oranla daha uzun ve hareketli oyunculardan kurulduğu için rakiplerine eşleşme problemi yaşatıyorlar, buldukları boş şutlarda da yüksek isabet yüzdeleri var.
Efes Pilsen’in maçın sonundaki oyunu bu yılki karakterini biraz olsun ortaya koydu. Partizanlı oyuncuların kararlı oyunlarına karşı bir adım geri atmadılar, kaçan faul atışları ve verilen hücum ribauntları ile sıkıntı yaşadılar ama gerek Ergin Ataman’ın yerinde oyuncu değişiklikleri gerekse Milos Vujanic’in lider ve winner oyunu ile çokta iyi oynamadıkları bir maçı kazanarak büyük takım olduklarını belli ettiler. Zaten önemli olan Euro Leage’e galibiyet ile başlamaktı, ilk maçı kasasız atlatmak çok önemliydi.
Maçın sonunda Partizan faul yapmayarak kumar oynadı ve son topu başarı ile kullanarak farkı 1 sayıya indirdiler. Bu Efes Pilsen’e 2. maç için şimdiden verilmiş önemli bir mesajdı.
Peki, ne oldu da Efes Pilsen bu kadar zorlandı;
—İlk sebep olarak Kasun’un sakatlığını ön plana çıkartabiliriz çünkü dev pivot oynadığı her dakika da takımına sınıf atlatan tipte bir oyuncu.
—Sinan Güler bu maçta çok az süre aldı, Ergin Ataman Partizan maçına kadar geçen süreçte Sinan’ı sürekli oynatıyordu. Sinan da özellikle oyun kurucu üzerinde kurduğu savunma baskısı ile rakip takımı yıpratıyordu. Belki Partizan takımı oyun kurucuya dayalı bir sistem ile oynamıyor ama Sinan’ın oynaması yinede rakip kısaları hırpalayıp yıpratacaktı.
—Kaya Peker bu maçta Kerem Gönlüm ile beraber çok iyi mücadele etti hatta savaştı ama hemen her pozisyonda blok yiyerek adeta ‘’block mânia’’ oldu.
—Kerem Gönlüm’ün basketbola başladığı günden beri süre gelen faul atma problemi maçın sonunda bize çok pahalıya mal olacaktı, hatta az kaldı bu yüzden maçı kaybedecektik. 6 Serbest atıştan sadece 1 tanesini sokarak takımını riske attı.
—Charles Smith benim çok beğendiğim ve skor gücüne çok inandığım bir oyuncu ama bugün şut seçimlerinde biraz lakayt davrandı, aslında kullandığı şutlar isabetli şutlar olsa idi rakibin savunma dengesini bozan şutlar olacaktı ama isabet kaydedemeyince hemen her topu potamızda fast break olarak geri gördük.
—Yeni Amerikalılardan Thornton iyi bir savunmacı ama savunduğu Partizanlılara karşı özellikle son çeyrekte fiziksel dezavantajlar yaşadı. Hemen her hücumda Thornton’u pota altında yakalayıp onun üzerinden baskete hatta faul baskete gittiler.
Efes Pilsen az daha kazaya uğrayacağı maçı alarak, Euro Leage’e iyi bir başlangıç yapmış oldu.
Efes Pilsen’e geniş bir açıdan bakacak olursak, bütçesi 30 ila 55 milyon $ arası olan rakiplerine oranla daha az etkileyici fakat onlara yakın bir potansiyel sergileyebilecek durumda olduklarını görüyoruz.
Oyun kurucu Milos Vujanic; Efes Pilsen’e gelinceye kadar hep büyük takımlarda oynamış klâs bir oyuncu ama asla bir Solomon, Lakovic, Jasikevicyus hatta Naumoski ayarında değil. Vujanic’i stil olarak Ender Aslan’a benzetiyorum ama asla Ender Aslan’ın yaptığı hataları yapmıyor. Oyun kurucu olarak en az hata ile oynadığı için takımına oldukça yarar sağlıyor. Dış şutlardaki etkisini de arttırırsa Efes Pilsen ondan beklediğinin çok daha üzerinde bir katkı alabilir. Bu akşam 17 sayı atarak dahası maçın sonunda sorumluluk alarak galibiyetin baş mimarı oldu.
Uzun rotasyonu geçen seneye oranla daha geniş ve sert hem de Kasun’u da sayarsak sayı potansiyeli olarak çok daha iyi. Yunan oyuncu Kakiousiz kısıtlı atletizm yeteneklerine rağmen 3 numara oynadığında ayrı 4 numara oynadığında rakip savunmalara ayrı problemler yaratıyor. Ergin Ataman’ın en etkili transferlerinden biri olduğunu düşünüyorum.
Zaman ilerledikçe Efes Pilsen daha iyi duruma gelecektir. Tek dileğim takımlarımızdan en az birinin bu sene Final Four yapması.


İLKER KESER
basketci14@gmail.com

This entry was posted on 29 Ekim 2008 Çarşamba at 15:51 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails