ÇEKİRGE HESABI  

Posted by basketçi


Hesap gayet basit, çekirge bir sıçrar iki sıçrar üçüncüde küüt diye yere çakılırmış. Mario Kasun’suz Efes Pilsen de zar zor ama bileğinin hakkı ile kazandığı iki maçtan sonra bu kez maçın sonunu getiremedi.
Efes Pilsen maçın genelinde tam sahada, ikili sıkıştırmalı baskıyı tercih etti. Yunan ekibinin oyun kurucuları her pozisyonda bu baskıyı dikine geçip yararak pota altına kadar inip adeta ikiye bir hücum ettiler, yani uzunu üzerlerine çekip boş pası pota altına indirdiler. Uzun oyuncularda Efes Pilsen kısalarının kayarak yardıma gelip pas arası ve yardım yapmamalarından dolayı her pozisyonu; ya smaç atarak ya bomboş sayı atarak ya da basket faul çıkartarak bitirdiler. Bu derece baskılı oynamayı seçen büyük koç Ergin Ataman neden Sinan Güler’e daha fazla şans vermiyor anlayamıyorum. Bence her maça Sinan ile başlamalı ve ona uzun süreler vermeli.
Kerem Gönlüm’ün adeta cengâver gibi direnmesine Kaya ve Kakiouzis yardım etmeyince pota altında hep yenildik. Geride kalan üç maça baktığımız da Mario Kasun’un yokluğunun Efes Pilsen’i oldukça zayıflattığını gördük. Panionios takımı asla Efes Pilsen kalibresinde bir takım değil. Bu maçta aldığımız yengiyi ileride çok fazla arayacağız Mario Kasun’un sakatlığı dolayısı ile getirilen Amerikalı pivot Dwyane Jones bu maçta az bir şey katkı verseydi bu maçı kazanabilirdik ama katkı bir yana yaptığı saçma sapan faullere öyle bir centilmenliğe aykırı faul ekledi ki gözlerimize inanamadık. Demek ki Avrupa kuralları ona fazla anlatılmamış. Dwyane Jones katkı yapmazsa Efes Pilsen’in işi çok zor.
İlk iki maçın kahramanı oyun kurucumuz Milos Vujanic süper kahraman kostümünü çıkartarak normal haline döndü. Sayı üretilemeyen 3. çeyreğin başı dışında çok dengeli bir sayı dağılımı oldu ama o tarz kısır döngülerde sayı bulmakta sancılanılan dönemlerde ortaya esas oğlan olarak çıkması beklenen Charles Smith paso karavana atıp demirci ustası gibi habire çemberin demirini dövünce rahat kazanmamız gereken bir maçı kaybettik. Charles Smith’in ve takımın diğer kalanının attığı her boş şutu potamızda fast break olarak geri gördük. Efes Pilsen nerdeyse hiç fast break bulamadığı gibi rakibin bol bol bulduğu boş şutları da kendi hücumunda bir türlü bulamadı. Kullandığı atışların tamamı el üzeriydi dersek fazla abartmış sayılmayız.
Efes Pilsen için bu maçın bir kaza olduğunu düşünüyorum çünkü Efes Pilsen gibi bir takım kolay kolay bir daha böyle bir 3. çeyrek yaşamaz. Maç boyu sarf ettiği kazanma arzusu ve savunma iştahı en büyük kredileri olarak göze çarpıyor. Bu maçın bize tek zararı en üst sırayı kapmamızı engellemesi olur, yoksa biz bu Yunan takımını deplasmanda dahi yenebiliriz.

İLKER KESER
basketci14@gmail.com

This entry was posted on 7 Kasım 2008 Cuma at 05:11 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails