SOLOMON YOK FENERBAHÇE ÜLKER YOK  

Posted by basketçi


Bal kovanındaki peteklerde bal kalmayınca bu macerada burada sona ermiş oldu. Fenerbahçe Ülker; ilk gurup maçlarında iki maçın toplamında nerdeyse bir maç skoru fark yediği Panathiaikos bile ilk sekize kalamamışken, final four’a bu sene ev sahipliği yapacak olan şehrin takımı ilk sekize kalamamışken torbadan bal çekerek Olympiakos yerine Aris ile CSKA Moskova yerinede Rytas ile eşleşmişlerdi. Gurubunun avantajını kullanan Fenerbahçe Ülker Spor gurupta son maçını yenilgisiz ve çıkmayı garantilemiş Tau ile oynayarak balına bal katmıştı. Tau eğer o maçı kazanmak zorunda olsaydı 100 maç yapsa 100’ünüde alırdı. Fenerbahçe Ülker’in şansı Tau ile en son oynayarak bir kez daha kendisini gösteriyordu.

Çeyrek final eşleşmelerinde hangi takımı istersiniz deseler muhteşem taraftarı olan Partizan’ı saymazsak herkes ağız birliği etmişçesine Siena adını verirdi.

Ben bu turun kesin olarak geçilip final four’a kalacağımızı düşünüyordum. Bana bunu düşündüren en önemli etken ise Solomon faktörü idi. Deplasmandaki ilk maçta takım çok iyi oynadı ama Solomon bir türlü ritim bulamayıp saçma sapan top kayıpları da yapınca takımın oynadığı iyi oyunda heba olmuş oldu. Hatta bir ara eski takım arkadaşı Mclntyre ile yarışa girip atmaması gereken topları da zorlayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

İkinci maça dersini çalışıp da gelen taraf rakip Siena idi özellikle alan savunmamıza çok iyi hazırlanmışlardı. Maç boyu pota altını çok iyi savundular çemberi bizim acemi uzunlara göstermediler. Kendi evlerinde attıklarından çok daha rahat şut imkânı bulup isabet kaydettiler.

Şans insanın ayağına buraya kadar gelmişken insan final four için hayıflanıyor. Bakmayın siz Siena’nın İtalya’da açık ara lig lideri olduğuna İtalya ligi çoktan İspanya, Türkiye ve Yunanistan liglerinin gerisine düştü bile. Yinede Siena bir arada oynamaya alışmış üst üste final four oynamış bir ekip.

İnsan bu iki maçı Solomon’un oynayamamasından dolayı kaybettiğini görünce İtalya ligini yakından tanıyan koçuna dönüp bakıyor, koskoca milli takımı 2010 masalı ile oyun kurucusuz bırakıyor ve tecrübeli isimleri milli takıma almayarak ulusumu olası bir madalyadan mahrum bırakıyor. Tecrübeli ve katkı sağlayacak oyuncular yerine hatırı sayılır paralara hem de elinde Ömer, Oğuz ve Semih gibi o anlatılıp durulan masalın kahramanları olmaları beklenen (elbet tabiî ki onlar 2010’un kahramanları olacaklar) yetenekli ve genç uzunlar varken onların yanına katkı sağlayabilecek tecrübeli iş yapan üretken bir uzun almalıydılar. Kim bilir belki de alınan ahlar aheste aheste yerine anca ulaştı….

Buraya kadar gelen oyuncuları katkılarından dolayı tebrik etmek gerekiyor. Seneye çok daha olgun ve tecrübeli oyuncular olarak çok daha iyi yerlere gelecekler inşallah.

İLKER KESER/basketci14@gmail.com

This entry was posted on 5 Nisan 2008 Cumartesi at 13:29 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails